Ya hakikketen dönülmez akşamın ufkundaysak,
Gerçekten vakit çok geçse,
Ya bir tatlı huzur alamıyorsak hayattan,
Arttık söz çıkmazsa kalemden.
Ya bu son hüzzamsa,
Kanunun tellerine son vuruşu,
Boşunaysa kürekleri çekişler,
Ve mehtap çoktan uyanmışsa.
Eski dostlar unutulmuşsa,
Resimler yırtılmışsa teker teker,
Rüyalarda bile imkansızsa görüşmeler,
En kötüsü de İstanbul’a bakılmıyorsa tepeden.
Şimdi ne yapsak üstad’ım.
A bir dakika,
Nasıl da unutmuşun,
Üstad ne demiş ki,
Bir ihtimal daha vardı,
O” ölmek” demişse de,
Bizde de elbet umut vardı
17 Aralık 2017 |