Kalmamı çok istediniz isteseniz de kalamam, Ölüm meleği kapımda nöbet tutarken yaşama pamuk ipliğiyle bağlıyım üzgünüm biliyorum üzeceğim sizi oysa hiç istemezdim üzülmenizi Ölüm gülleri açıyor asi bozkırda Rüzgâr dokunuyor yaralı tenime Umut diyorum dayan yüreğim olmadı yapamadım yeniden doğrulamadım ölüm meleğinin kanatları altında şimdi semadayım.
Her kaybediş yeni buluş dediler. Bilincime karalar çaldım. Morg kapısında sıra beklerken son bir kez görebilmek için yüzünü sadece hayali duyguların yitik duyusuyla sus dedim senin yerine ebediyen susmak istedim.
Göz bebeğime mil çekili hatıraların buruşuk yüzüyle sabahı düşünemedim. Hani baharlar doğumu müjdelerdi cıvıl cıvıl öten kuşlarla kulağım seslere sağır arsız gülüşlerim kırık aynada dağılırken karatıyorum günümü ÖMÜR dediğim hecede…
Uçurumun kenarında düş/me/deyim. Ölme ne olursun sen ölme, gençliğinle can dostlarından gülüşlerini esirgeme, İstanbul kalabalığında soğuktu Ankara sabahı ölüm sessizliği ÖMÜR sessizliği düşüyordu Ankara kalesinin burcundan…
Utanmaz ağlayışım boğarken isyankâr benliğimi ölüme tebessüm ederken yine sen ölmemeliydin. Güz gülleri gibi kalan son hatıra…
ASLI; Ankara masalı ÖMRÜN su gibi akıcı berrak uzun olsun istedim Beyaz bir kâğıt saf ve temiz yeniden yeniden yazmaktı seni kalemim küskün gayri,
ASLI; beyaz güvercin uçtu gitti ardından bir omuz yükü hüzün yağmur sağanağında gözler yutağa düğümlenip boğan sözler Mekânın cennet olsun Gönlümüzde yaşayacaksın Ankara Masalı ASLI...
20:00_19.05.2010
( Sanal dünyada yüzünü görmeden klavye vuruşlu noktaların dostluğunda tanıdığım nadide yürek ░░▒▓███▓▒░░ö๓üя░░▒▓███▓▒░░ rumuzlu ( ankaramasalı) ASLI için kalemimin kanayan heceleri bugün aldığım haber ile aramızdan ayrılan beyaz güvercin, beyaz güvercin için dua istirham ediyorum sizlerden…) |
|
|
Bu Makale 1850 kişi tarafından okundu. |