(At, eyerden değerli olmalıdır / Mevlâna)
Sabrın kutlu ipine çile dizilmiyorsa, Suallerde sırların sırrı sezilmiyorsa, İçinde “Ya Hu” deyip dostla gezilmiyorsa, Saraydan, kâşaneden, harabattan bana ne.
Yusuf’un kuyuları makam bilinmiyorsa, Bir Şirin’in uğrunda bin dağ delinmiyorsa, Cânân el ettiğinde koşup gelinmiyorsa, Dilleri lal olmuşsa, Şehrazat’tan bana ne.
Bir eğri odun varsa kırk yıllık kutlu yükte, Tam kırk sene pişman ol, gözünden yaşlar dök de, Marifet dalda değil, ona can veren kökte, Hayra meyvelenmeyen zuhurattan bana ne.
Bülbül ömrü boşadır, feda değilse güle, Anka tekrar doğar mı meftun olmazsa küle, Bırakır yarı yolda, ulaştırmaz menzile, Eyerinden değersiz soysuz attan bana ne.
|